Friedrich, Ernest ve Werner Schlup adlı üç kardeş 1917 yılında bir şirket açtıklarında horoloji dünyasında malzemelerin ustası olarak tanınacaklarından haberleri yoktu.

Küçük bir evde başladılar. Ailesinin yanında kalıyor ve evin bir katını atölyeye dönüştürmüşlerdi. O yıllarda seçenek olmadığı için ilk olarak elle kurmalı mekanizmalara yöneldiler. Başarılı da oldular. Buradaki başarılarından sonra artık kendi mekanizmalarını üretip daha iyi konuma gelmek istiyorlardı. Büyümeyi sağlarken burada aldıkları başarılardan sonra Amerika ile ticareti ilişkileri de büyümeye başlamıştı. Artık müşterilerinin isteklerini dinliyor ve ihtiyaçları karşılama konumuna gelmişti. Fakat hesap etmedikleri bir şey vardı. Ekonomik kriz… Faaliyetler durmak zorundaydı. Ama her başarının bir batışı vardı ama ayağa kalması da olacaktı. Ellerinde saatleri ve mekanizmaları satarak ayakta durmaya çalıştılar.

Kendi mekanizmalarını daha iyi üretmek ve gelişmek istiyorlardı. Ticari alıcılarıyla bağlarını kuvvetlendirip artık büyümek istiyorlardı. Bu ticari bağlardan sonra artık New York’ta ilk mağazalarını açtılar ve asıl büyüme burada başlamıştı. Artık tamamen kendilerine ait bir üretim atölyesi vardı. Buradan sonra pazar büyümeye başladıkça müşteri tarafındaki istekler otomatik saatlere yönelik olacaktı. Bunu ön görerek de artık hem otomatik mekanizmayı kendileri üretip hem de saati tamamen kendileri yapmak gibi bir fikre atıldılar. Bir çok ismi denedikten sonra ise ticari sebeplerden ve marka tescilinden kaynaklı olarak kardeşler kendi soyadlarında bir marka ismi kullanamadı. Fakat mekanizmadaki hareket anlamında gelen Rado ismine güvendiler. Bu güven boşa çıkmadı ki artık bir marka haline gelip dünyaya açılmaya başladılar.

Rado’nun diğer markalarından farkı olacaktı. Malzeme konusunda en yenilikçileri deneyip orada kendini geliştirecekti. Özellikle seramik konusunda her işinde kendi farklarını ortaya koyacak ve burada yüksek teknolojilerle müşterilerine en iyisini sunacaklardı. Bu en iyisini de sunmayı Swatch Group’un satın almasıyla onlara sağlanan üretim makineleri onları daha iyiye taşıyacaktı. Rado artık malzemelerin efendisi/ustası olarak bir marka olarak üretimine devam ediyor. Kesinlikle de Captain Cook saatini incelemenizi öneririm.

Berk Öztoprak

Berk Öztoprak

Ben Berk Öztoprak, 12 yıldan fazladır dijital sektörde çalışıyorum. Bu dijital deneyimlerimle beraber en sevdiğim hobim olan mekanik saatler, X(Twitter)'te başladığım saat haberleri serüvenim artık bir medyaya dönüşsün istedim. Artık bütün sosyal mecralar ve Bersenti'de yazıyorum.

Bir yanıt yaz

Your email address will not be published.


Bu Yazıları Kaçırma

Rolex Space-Dweller

Rolex Space-Dweller modelini hiç duymuş muydunuz? 1960’lar, insanlığın sınırlarını zorladığı
gphg 2025 istanbul

GHPG 2025 İstanbul Değerlendirmesi

Güzel bir manzarayla açılışı yapmak istedim… Daha önce de bahsettiğimiz