Saatlerde, fosforun ortaya çıkış amacı aslında tahmin edeceğimiz üzere askeri ihtiyaçlara dayanıyor. Bir operasyonda saat farketmeksizin saatin görünür olması gerekir. Karanlıkta saati okuyabilmek özellikle eski dönemde fazlasıyla yararlı bir şey olduğunu söyleyebiliriz.
Lume(fosfor) ilk aslında radyumdan yapılıyor. Fakat radyumun kadran tasarımcılarına ciddi hastalıklarla zarar verdiğini görüyorlar ve bundan vazgeçiliyor. Bunun sonrasında trityum denen malzeme deneniyor. Ama bunun da istenilen performansa sahip olmadığı görülüyor. En son kullanılan malzeme ise İsviçre’nin geliştirdiği(şaşırmadık) Super-Luminova. Super-Luminova şu an saatlerin bir çoğunda kullanılan fosfor malzemesi.
Şu an var olan bu malzemede genellikle söylenen süre 30-45 dakika. Yani indislerin içindeki malzeme gün boyu aldığı ışıktan sonra karanlık ortamda 30-45 dk size aydınlık bir görüntü sağlayabilir. Ama daha bir sürü saat inceleyemediğim için test etme fırsatım olmadı tabii. Peki nasıl görünür?
Fosforlarda ağırlıklı olarak mavi ve yeşil renklerini görürüz. Renkli kullanan marka yok mu? dediğiniz duydum. Tabii ki var. Ekte Tissot Sideral modelini görebilirsiniz. Ama bu çok yaygın değil. Ağırlıklı olarak gördüğümüz renkler mavi ve yeşilden oluşuyor. Ben mavi aşığıyım. Seiko da yeşilden bi vazgeçemedi.
“Berk biz bunu test etmek istiyoruz nasıl anlayacağız?” Ee o kadar saatin içindeyiz. Alın size fıstık gibi bir trick. Hangi ortamda olursanız olun çalışan bir yöntem. Aslında buradaki mevzu indisin içindeki maddeye ışık vermek. Bunu da en kolay telefonumuzun flaşıyla yapabiliriz. Saati elimize aldık, flaşı kadrana tuttuk ve fosforlar hazır 😄 Bunu da kendim keşfetmiştim manyak gibi incelerken.
Fakaaaat… Bir detay var; ışığı tutma süreniz. Bazı saatlerde birden fazla katman lume kullanıldıysa çabuk ışık dolarken bazı saatlerde bekle baba bekle dolmuyor. Böylelikle saatin buradaki performansını test etmiş olursunuz. Eğer benim gibi deliyseniz karanlık ortamda habire kolunuza bakıp tekrar tekrar saatlere aşık olabilirsiniz 😍
