Sessiz ve başarılı bir kahraman. Laco!

Hikaye, 20. yüzyılın başlarında Almanya’nın şirin kenti olan Pforzehim(fotzhaym)’da başlıyordu. Yıl 1925… Frieda Lacher ve Ludwig Hammel, dönemin zorlu koşullarında saat tutkularından vazgeçmeyen iki arkadaştı. Önce Lacher & Co ismini düşünüp atölyelerini kurdular. Önüne geçilemeyecek kadar bir tutkuları vardı. Zamanla ismi kısaltarak Laco şeklini aldı ve Alman saatçiliğinin mihenk taşlarından biri haline geldiler.

1920’li yıllarda bir çok durumdan dolayı üretimler zorlaşıyordu. Ama o dönemin zor koşullarını bazı firmalar da avantaja çevirip yeniliklerini eksik etmeyecekti. Bunlardan bir tanesi de Laco firmasıydı. Endüstriyel devrimin etkisiyle beraber Pforzehim üretim kapasitesi artıyor ve bir çok firma bundan yararlanıyordu. Frieda & Ludwig’in ise bir amacı vardı: Kaliteli saatleri ulaşılabilir fiyatlara sunmaktı.

Saatlerin ilk çıkış amaçları hep bir ihtiyaçtan doğuyordu. 1930’lı yıllarda savaş döneminin etkisiyle de hava taşıtları gittikçe önem arz ediyordu. Laco, bunu görerek artık pilotlara uygun saatler üretecek ve yükselişe başlayacaktı. Tabii sadece Laco yoktu. Laco’yla beraber Stowa, A. Lange & Söhne, IWC ve Wempe de vardı. Zaman içerisinde Laco kendini bu hedefe kitledi. Ve o hedef pilot saatleri(Flieger) alanı olacaktı. Gerek tasarım gerek mekanik özellikleriyle pilotların tam istediği saatleri yaptılar. Her durumda okunabilir bir kadran ve o dönemde zamanın önemli olduğu durumda yüksek hassasiyetli mekanizmalarla pilotların güvenlerini kazanmışlardı. Alman tasarımlarının ekolü olan ise “sadelik”, Laco için tam bir biçilmez kaftan oldu.

Savaş döneminde Laco pilotlar tarafından bir güven kazanmıştı. Sonrasında artık alanını daha da genişleterek herkese ulaşmayı hedefliyorlardı. Koleksiyonlarını daha da geliştirerek artık bir çok modelde kendilerini göstermeye başlamışlardı. Ürettiği B-Uhr ya da Beobachtungsuhren denilen gözlemci saatlerinde zaten o dönemde yeterince ün kazanmıştı.

Günümüzde hala Laco Pilot Saatleri(Flieger) ile bilinse de bir çok modern tasarımıyla beraber de izini devam ettiriyor. Mekanizmalarında base olarak hem Japon hem İsviçre tercih ediyorlar. Ve ağırlıklı olarak da Safir camı tercih ederek hala o güvenin arkasında durmaya devam ediyorlar.

Berk Öztoprak

Berk Öztoprak

Ben Berk Öztoprak, 12 yıldan fazladır dijital sektörde çalışıyorum. Bu dijital deneyimlerimle beraber en sevdiğim hobim olan mekanik saatler, X(Twitter)'te başladığım saat haberleri serüvenim artık bir medyaya dönüşsün istedim. Artık bütün sosyal mecralar ve Bersenti'de yazıyorum.

Bir yanıt yaz

Your email address will not be published.


Bu Yazıları Kaçırma

Kari Voutilainen

Kari Voutilainen: GPHG’ye Uzanan Yolculuk

Bugün ailesi saatçilikten gelmeyen, Fin bir adamı konuşacağız. Kari Voutilainen.

Rado Marka Hikayesi

Friedrich, Ernest ve Werner Schlup adlı üç kardeş 1917 yılında