Kari Voutilainen

Bugün ailesi saatçilikten gelmeyen, Fin bir adamı konuşacağız. Kari Voutilainen. Kendisi bağımsız saatçilik alanında en saygın isimlerden biri. 2002 yılında, İsviçre Môtiers’de Voutilainen’i kurdu. Henüz genç bir marka olmasına rağmen birçok GPHG ödülü ile saatlerinden söz ettirmiş ve hâlâ ettirmeye devam eden bir marka. Gelin beraber Kari’nin ve markanın hikayesine bir göz atalım.

Kari Voutilainen’in Hikayesi

Babasının saat ustası bir arkadaşının dükkânı Kari’yi saatçiliğe iten başlıca sebeplerden biri oldu. Orada kaptığı zehir onu Finlandiya’da bulunan Kelloseppäkoulu saatçilik okuluna kadar götürüyor. Mezun olduktan sonra bir yıl kadar bir dükkânda çalışıyor, fakat daha fazlasını istediğini fark edip 1988 yılında WOSTEP (Watchmakers of Switzerland Training and Educational Program) yenileme programına katılmak için İsviçre’ye taşınıyor. Eğitimini bitirdikten sonra Helsinki’ye geri dönen Kari bağımsız bir restoratör olarak çalışmaya başlıyor. O yıl boyunca uzun saatler çalışıyor ve organize olmayı öğreniyor.

Daha sonra WOSTEP programı sırasında keşfettiği ünlü komplikasyonlar kursuna katılmak için tekrar İsviçre’ye döndü. En karmaşık kalibrelerin detaylarına hakim olmasını sağlayan bu kursu tamamladıktan sonra artık daha büyük bir şirkette çalışmaya ve gelişmeye hazırdı. Kursu sonrası Vacheron Constantin’de çalışmaya başlaması planlanıyordu, ancak işler ters gitti ve vizesi zamanında halledilemediği için Kari İsviçre kariyerine 1990 yılında Michel Parmigiani’nin restorasyon atölyesinde başladı. 1999’a kadar burada çalıştı. İlk saatini de burada çalıştığı dönemde yaptı. Bu dokuz yıllık dönem ilk bağımsız saat ustalarının yükselişe geçtiği ve saat dünyasında yer etmeye başladığı bir dönemdi. AHCI, Baselworld’de tanınır olmuştu. 

1999’da Parmigiani’den ayrılışının ardından eğitim aldığı WOSTEP’e bu kez eğitim vermek için geri döndü. Bu süreçte hem kendini geliştirdi, hem de bir sürü ekipman biriktirmeye başladı. Artık evine sığamadığı için bir atölye kiraladı. Birikmiş tecrübesi, yükselen bağımsız saatçilik ve vizyonu ile son adımını attı ve 2002 yılında Voutilainen’i kurdu. 

Voutilainen’in Hikayesi

Voutilainen 2002 yılında kurulduktan sonra başlarda başka markalar için saatler üretti. Bunun bağımsız kalmak için en iyi yol olduğunu düşünüyordu. Bir yandan kendi adına da üretimler yapıyordu. Bu saatleri yaparken LeCoultre ve Longines gibi markaların ébauche’lerinden faydalandı. Kari bu ébauche’leri geniş modifikasyon, yeniden düzenleme ve el işçiliği ile tamamlayıp saatlerinde kullandı.

Ébauche nedir?
Fransızca bir terimdir. Saatçilikte henüz tamamlanmamış ya da işlenmemiş makine iskeleti veya ham mekanizma olarak tanımlayabiliriz. Yani ana parçalara sahip, ancak üst seviye işçilik, düzenlemeler, bazı parçalar veya dekorasyon tamamlanmamış haldeki mekanizmadır. 

Marka saatlerini ilk defa 2005 Baselworld’de tanıttı ve sadece iki yıl sonra Observatoire modeli ile ilk GPHG ödülünü kazandı. İlk ödül ardından günümüze kadar farklı farklı yıllarda on GPHG ödülüne daha layık görüldü. Peki bu başarıyı getiren şey neydi?

Voutilainen’in Başarısının Sırrı

Kısa cevap olarak sahip oldukları yüksek teknik becerileri ve Kari’nin işine yaklaşımı diyebilirim. Öncelikle işin daha teknik ve üretim kısmına bakalım. Voutilainen tasarım ve işçilik konusunda çıtası oldukça yüksek bir marka. Karmaşık ve zarif işçiliğe sahip parçaları kimilerine göre Patek Philippe seviyesinde üretiyorlar. 

Yıllık üretim kapasiteleri yaklaşık 50 adet. Üretimlerini mainspring (zemberek), hairspring (balans yayı) ve jewels’ler (değerli taşlar) hariç in-house (kendi bünyelerinde) yapıyorlar. Bu da onlara bağımsızlık ve özgürlük alanı sağlıyor. “Kaliteyi biz belirliyoruz, tedarikçilere bağımlı değiliz” diyor Kari. Tüm bunları çok küçük bir ekip yapıyor. Saatlerin çoğu limitli veya bir seferliğine yapılan özel projeler oluyor. 

Çoğu saatinin kalbinde ise 2011 yılında tanıtılan, alışılmışın dışında ve markanın ilk in-house mekanizması olan Calibre 28’in varyantları bulunuyor. Calibre 28 tek başına bir yazı konusu olabilir. Bu sebeple detaylarına şimdi girmeyeceğim, fakat mekanizma meraklılarına göz atmalarını tavsiye ederim. Peki aynı kalibre ile nasıl GMT, kronograf, tourbillon ve diğer komplikasyonlara sahip saatler üretilebiliyor? Güzel soru. Kari, Calibre 28’i ilk geliştirdiğinde farklı komplikasyonları saatlerinde barındırabilmek için taban plakasında ve kadranın altında kasıtlı olarak ek alan bırakmış. Bu sayede müşterilerin talepleri doğrultusunda çeşitli komplikasyonları saatlerine entegre etmesi mümkün hale gelmiş. 

İşin diğer tarafında ise Kari iyi bir saat ustası olmasının yanında çok iyi bir iş insanı. Voutilainen’in pazarlama veya satış departmanı bulunmuyor. Buna rağmen saatleri beğenilen, kısıtlı üretim kapasitesi sebebiyle genellikle siparişler için bir yıl veya daha uzun süre bekleme süresi olan markalardan biri. 

Voutilainen bir müşteri saat siparişi vermek istediğinde doğrudan kendisi ilgileniyor, basın soruları geldiğinde basınla konuşuyor ve üretilen saatler teslimata hazır olduğunda paketini hazırlıyor. İşin ister mekanik, ister estetik, ister başka kısımları olsun. Hepsiyle kendi ilgileniyor ve işini şansa bırakmıyor.

İşin güzel taraflarından biri ise Kari’nin üretim hacmini arttırma, yatırımcı partnerler almak gibi bir niyeti yok. Kontrolü elinde tutup tam bağımsızlığı koruyarak el yapımı kaliteye, işçiliğe ve inovasyona odaklanmak istiyor. Aşağıdaki sözler zaten kendisine dair çok şey anlatıyor. 

“Bağımsız saatçilerin ve şirketlerin hızla büyüdüğünü ve birdenbire her şeyin değiştiğini gördüm. Günlük hayatımızın tadını çıkarmalıyız. Bugün, tezgahımın başında oturarak bunu yapabiliyorum. Böyle kalmasını tercih ederim.”

Voutilainen 28CG

Bu sene GPHG ödüllerine aday olan 3 farklı Voutilainen modeli var. Aralarında en çok hoşuma giden ve kadınlar kategorisinden aday gösterilmiş olan 28CG modelinin detaylarına beraber bakalım.

28CG modelinde göze ilk çarpan şeylerden biri Voutilainen modellerinde sık rastladığımız guilloché kadran. Bu kez el işçiliği guilloché desenlerini sadece kadranda değil kasa ve tepede de görüyoruz. 37mm çapındaki pembe altın kasa, iç bükey bir bezele ve bu kez Voutilainen’de alıştığımız teardrop (gözyaşı) boynuzlar yerine düz boynuzlara sahip. Işıkla dans edecek yüzeyleri olan saatin arka tarafında ise açık kasa arkası bulunuyor. Burada elle kurmalı ve 65 saat güç rezervine sahip Calibre 28’in nefis görüntüsüne ve detaylarına şahitlik edebiliyorsunuz. Saatin kalınlığı 11.3mm ve 30 metre su geçirmezliğe sahip.

(Kaynak: gphg.org)

Saat, Breguet kollarına benzer Observatoire kollar ve rakamları ile zarif duruşunu daha da üst seviyeye çıkarıyor. Elle dikilmiş dana derisi kayış ile saat güzel bir bütünlük kazanıyor. 

  • Bu kollar, üretimi en zor kol tiplerinden biri ve üç ayrı bileşenden (şaft, yuvarlak halka ve ok ucu) oluşuyor. Voutilainen genellikle şaft ve ucu altından, halkayı ise mavi çelikten yapmayı tercih ediyor. 
(Kaynak: gphg.org)

Kari saatlerinin klasik ve temiz bir tasarıma sahip ama aynı zamanda farklı olmasını istiyor. Bu modelde de bunu görebiliyoruz. Kadran belki bazılarımız için fazla desene sahip veya karmaşık olabilir. Bu anlaşılabilir, fakat bu işçiliği canlı görmek ve kolda taşımak eminim çok keyiflidir. Bu keyfi yaşamak için ödemeniz gereken bedel ise 125,000 CHF…

Bağımsız saatçilik hâlen yükselişine devam ediyor ve seviyeyi başka bir boyuta taşıyor. Kari ve onun gibi niceleri, umarım uzun yıllar boyunca tutkumuzu beslemeye ve hayranlık uyandırmaya devam ederler. Bu alanda boy gösteren daha birçok markadan elbette bahsedeceğiz; daha yeni başlıyoruz 🙂 Bir sonraki yazıda görüşmek üzere.

Atahan Erer

Atahan Erer

Atahan, otomotiv mühendisi ve test sürücüsü. Saatler ve otomobiller onun için yalnızca ilgi alanı değil, duyguların mühendislikle birleştiği iki ayrı tutku. Şimdi ise bu tutkuyu paylaşmak için Bersenti’de editörlük yapıyor.

Bir yanıt yaz

Your email address will not be published.


Bu Yazıları Kaçırma

Rolex Rehberi: Güncel Modeller ve Fiyatlar

Bu yazımda Rolex’in bazı modellerini yeni başlayanlar ve hatırlamak isteyenler

Vanguart Black Hole Tourbillon

Ekibinde Türklerin ve yatırımcılar arasında da Sinan Güler’in de bulunduğu